28 Şubat 2009 Cumartesi
Fimo Başpâre
Sabahtan beri dün çalıştığımız şarkı var dilimde. türkan şoray filmlerinden tanıdık bir şarkı; gurbet içimde bir ooook, herşey bana yabancııı .. .. .. meğer sözleri de türkan şoray yazmış, şaşırdım:) şimdiye kadar baştan sona takılmadan çalabildiğim tek şarkı galiba :D (ama kursta hep beraber çalarken nedense karıştırıyorum notaları, neyse..)
aşağıdaki fotoğrafta babamın yaptığı BAŞPÂREler var...
bunlar da benim denemelerim.. başpâreleri fimo ile kapladım ;) en çok varaklı olanı sevdim ama morlu başpâre de şekil olarak en güzelleri.. varaklı ve çizgili olanı babam benim neyime göre küçülttü, artık sıkıldıkça başpare değiştiririm :P (şimdi akıllarda şöyle cümleler uçuşmaya başlayabilir "bi başpâreler eksikti elinde oyuncak olmayan, onları da kendine benzetmişsin:P içinizde kalmasın yazın yorumları:) eleştirilere açığım;) )
26 Şubat 2009 Perşembe
simiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiit
bu arada blog iyice yemek bloguna döndü farkındayım. haftasonu yeni yazılar ekleyebilirim inşallah;)
NoT: yukarıdaki simitlerin uzuuuun olduğunu anlamayanlar olmuş, yeni bir foto ekleme ihtiyacı duydum;) pazar kahvaltısı için sağolsun cemal amca yaptırıp gelmiş.
fotoğraftaki simitler artık yok:D
22 Şubat 2009 Pazar
BİRAZ FAZLA KIZARMIŞ HELLİMli salata:D
"yemekteyiz"de Kıbrıstaki, bir de geçen haftaki yarışmacılardan biri hellimli salata yapmıştı, çok özenmiştim :) dün Esin ablanın yolladığı hellimler aklıma geldi 5 dk da bu salatayı yaptık, acele edince de biraz yaktık:))) yok yaa yanmadı biraz fazla kızardı ama olsun nefffffis oldu:D bi dahaki sefer daha güzelini yapıcam azimliyim:D
MALZEMELER: marul, havuç, mor lahana, domates, maydanoz, dere otu.. sosuna zeytinyağı, limon, tuz ve kekik.. veee üzerine Esin ablanın Kıbrıstan bizim için getirip gönderdiği hellim..
Ben Bir Küçük Çekirgeyim:)
15 Şubat 2009 Pazar
kalp kapama :D
babam tas kapamayı çok sever. tarifini bilmiyorum ama kısaca bool soğan, domates ile pişirilmiş et ve onun yağı ile pişirilmiş pilav diyebilirim. et bir tas ile büyük bir kabın ortasına kapatılır ve etrafına pirinç konup öyle pişirilirmiş eskiden onun için "tas kapama" demişler adına.. ama annem ayrı ayrı pişirir, tadına da doyum olmaz:)) işte geçen sene 14 şubatta da menüde tas kapama varmış tesadüfen:D fotoğraf telefon ile çekildiği için hiç net çıkmamış ama ana fikir belli ;)
NOT: aslında eti yanına koymamıştı, tas kapama olduğu belli olsun diye biz koydurmuştuk son anda, görüntüyü biraz bozmuş...
Çikolata zamanııııııııııı:)
İşte malzemeler; (ölçüleri yok kıvamına göre bisküvi ekledik.. yaklaşık 30 top çıktı )
Ve yapılışı;
1. elmalar rendelenir (tabi bunun için fotojenik elli biri bulunur :))) tamam son kez yaptım bu espriyi :D )
2. bisküviler, gofretler ve fındıkların bir kısmı rondodan geçirilir
3. bu sırada "bütün fındık"lar kürdanlara takılır (ki elmalı toplar kürdana tutunabilsin:) açıklaması garip oluyor ama fındık olmazsa elmalı karışım kürdanda durmuyor tecrübe ile sabit;) )
4. elmalar, bisküvi-fındık karışımı, tarçın karıştırılıp hazırlanan harç (yemek terimleri de kullanırmııış :) ) istenilen büyüklükte yuvarlanıp kürdanlara takılır.
5. narin ellerle diyecem ama bi daha söylemicem demiştim onun için bu fotoyu kısaca şöyle açıklayayım; elmalı toplar şekillendirilir (oldu mu ablacım:) )
6. renkleri pek güzel görünmese de lezzeti güzel oluyor merak etmeyin;)
7. çikolatalar benmari usulu eritilir
8. önce sütlü çikolata ile sonra bitter ile yaptık. önce bitter yaparsak tabağın dibinde kalan kısım sütlünün tadını değiştirir diye düşündük, bu da gereksiz bir detay işte :)
9. bu aşamadan neden 2 foto eklemişim ben de bilmiyorum:)
Veee çikolatalar donmadan önceki son halleri...dik durmaları için köpükten bir kaba sapladık. ilk denememizde birşey bulamamıştık, sivri akıllı kuzenlerden biri (o kendini biliyor;) ) elmaları yarıdan kesip ona saplama fikrini bulmuştu ;)
Eeee fotoğraf çekicem diye bir sürü tabak bulaştırırsan olacağı bu dimiii:)
Not:
nerdeyse unutuyordum . tarih 14 şubat olunca 3 numaralı nişanlı abla kalp şeklinde de yaptı ;)
AFİYET OLSUN...
13 Şubat 2009 Cuma
Teşekkürler Gülhan;)
Gülhan a çok teşekkür ediyorum..ben izlediğim bütüüün blogları seviyorum ama kurallar şöyleymiş;
1. Seni ödüllendiren blog yazarının linkini vermek.
2. Bu ödülü başka 7 blog sahibine linklerini vererek göndermek.
3. Seçilen blog yazarlarını durumdan haberdar etmek.
ee nasıl seçicem? o piti piti mi yapsam acaba:D "and the oscar goes tooooo "gibi gösterişli bi cümleyle veremesem de ödülü, bütün takip ettiğim blog yazarlarına "I love your blog" diyorum;)
Bal küpü
Demetgun
Eylül Bahçesi
Gamzeli anne
Gönüldenele
Ufuk dünyası
Paris rüzgarı
9 Şubat 2009 Pazartesi
8 Şubat 2009 Pazar
Nihayet bitti :)
(Bu arada cepleri çok kullanışlı oldu telefon ve bozuk para koymak için...)
Son zamanlarda en çok kullandığım çantayı görüyorsunuz:) 2 sene önce kesip dikmiştim ama sapını bir türlü yapamamıştım. Bu sene kesin bitiricem dedim. 2 metal halka aldım, kotun paçalarından çıkan deri parçaları ile bir sap yaptım, bir de astarla kullanıma hazır hale geldi :D
İlk günler hani çocuklar yeni ayakkabı giyince ayakkabılarına bakarak yürür ya aynen öyleydim :)) sabah sokaklarda kimse yok ya, bakıp bakıp "ablaaa güzel oldu dimiii" diyorum, ablamdan cevap "iyi ki bi çanta yaptın, tamam güzel oldu"
7 Şubat 2009 Cumartesi
...
Nihayet yazı ekleyebildim:) 1 haftadır ya birşeyler çıkıyor pc başına oturamıyorum ya da onun fotosu güzel değil, buna ne yazayım, bunu sonra eklerim vs vs vs derkeen blogum sessiz kaldı..
şimdi saat çok geç olmuş sonra anlatırım yapımını ;) başlığı da sonra düşüneyim....
----------------------------------------------------------------
Tarih: 07.02.2009
Konu: yarım kalan yazının tamamlanması ;)
Bu kapı (nesi?? süsü? çıkartması? ...) neyse.. tanıştırayım, fotoğraftaki bizim evin kapısı:) şekli internette satılan duvar sticker larından bakarak çizdim. rulo halinde yapışkanlı kağıtlar oluyor ya onlardan kullandım (hani dolap, masa vs kaplıyorlar) kestim, biçtim, yapıştırdım ortaya bu çıktı ;)
bu arada hala bir başlık bulamadım yazıya...
5 Şubat 2009 Perşembe
Amerika'dan bir kelebek gelmiş:)
NOT : Süreyha ile geçtiğimiz ramazan ayında dernek standında tanışmıştık.çok başarılı bir öğrenci, üniversitesi onu dil öğrenmesi için Amerikaya göndermiş. buradayken pek muhabbet etme fırsatımız olmamıştı , yaşadıklarını yerel bir gazeteye yazmaya başlayınca bir yazısında e-mail adresini verdi ve Süreyha yı daha fazla tanıma imkanı buldum:) çalışkan, başarılı,zeki, cana yakın, hedefleri olan, neşeli .....(kısaca kova mı desem :D )
seni tanıdığıma çok mutluyum.. bu güzel kart için tekrar teşekkür ederim....
BİR NOT DAHA : unutanlar için hatırlatayım doğumgünüm 9 şubat :P
Hatay detayları ;)
Babam "hava kötü ama macera olsun gidelim " dedi, hakikaten de maceralı bir gezi oldu. dönüş yolunda araba arıza yaptı, ablamla ben taaaa hataydan otobüsle döndük (14 saat) serviste parça yokmuş, günlerden de pazar:) babamla kardeşim pazartesi akşam çıkabildiler yola..vardır herşeyde bir hayır dimi..
Güneş yüzünü sadece pazar sabahı 3-4 saat gösterdi, o da bizim şansımızdı herhalde;)
İşte o kadar yolu gitmeyi göze aldığımız kamışlar:) (gerçi ablamla benim amacım künefe yemekti :P )